Kelimeler arşivi içinde; sonunda "giyin" olan, toplam 1 adet kelime bulunmaktadır. Sonu giyin ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında giyin olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde giyin olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
GİYİN
GİYİN
Hayvanların dişilik organı.
Bu bölümde tanımı içerisinde GİYİN geçen kelimeler listesi verilmiştir.
RÜKÜŞ
Gülünç bir biçimde giyinip süslenen (kadın).
GİYİMLİ
Giyinmiş, giyinik.
KILIK
Bir kimsenin giyinişi, dış görünüşü, üst baş. Bir kimsenin resmi, fotoğraf.
ÇIKACAK
Hamamlarda dışarıya çıkıp giyinme yerine giderken kurulanmak üzere verilen havlu, çıkma.
BAKIM
Bakma işi. Bir şeyin iyi gelişmesi, iyi bir durumda kalması için verilen emek. Birinin beslenme, giyinme vb. gereksinimlerini üstlenme ve sağlama işi.
ABULLABUT
Kaba saba ve anlayışsız (kimse). Biçimsiz ve kötü giyinen, giyimine özen göstermeyen (kimse).
ŞALVARLI
Şalvar giyinmiş olan (kimse).
BOPSTİL
Züppece giyiniş biçimi. Bu biçimde giyinen kimse.
PAÇOZ
Kefal türünden bir balık (Mugil cephalus). Uyumsuz, özensiz giyinmiş kimse. Fahişe.
SOĞUKLUK
Soğuk olma durumu, soğuk bir etki yapan şeyin özelliği, bürudet. Kırgınlığa, dargınlığa yol açabilen sevgi azalması. Yemeğin sonunda yenen meyve, hoşaf, komposto vb. şeyler. Soğuk, sevimsiz ve ilgisiz davranış, ilgisizlik. Hamamlarda yıkanılan yerle giyinilen yer arasındaki az ısıtılan yer. Cinsel istek duymama durumu. Sevimsiz olma durumu, antipati.
TANGO
Özel ritimli ağır bir dans. Aşırı bir biçimde son modaya uyarak giyinmiş (kadın). Bu dansın müziği.
KOSTAK
Zarif, kibar, çalımlı, güzel giyinmiş, yakışıklı. Yiğit, kabadayı, yürekli.
KUŞANMAK
Beline kuşak, kılıç, kemer vb. şeyler bağlamak. Giyinmek.
KALENDER
Gösterişsiz, sade yaşamaktan yana olan, alçak gönüllü kimse, ehlidil, rint. Özensiz, kılıksız bir biçimde. Özensiz giyinmiş, kılıksız kimse. Yalnız birisi hareketli üst üste konulmuş belirli sayıda silindirden meydana gelen ve düzgün yüzeyli kâğıt üretmek için kullanılan bir makine.
GEÇİRMEK
Geçme işini yaptırmak, geçmesini sağlamak. Bir gereksinimi eldeki imkânla karşılamak. Bir şeyi kendisine ayrılmış olan yere yerleştirmek, takmak. Zaman harcamak. Giymek, giyinmek. Birine kötü söz söylemek. Bir işi birden çok kişi üzerinde uygulamak. Bir şeyi bir yerden başka yere taşımak, nakletmek. Alışverişte aldatmak, kötü mal satmak, kazıklamak. Bir süre yaşamak, oturmak, kalmak. Herhangi bir durumu yaşamış olmak. Tespit etmek, yazmak, kaydetmek. Bir şeyi bir yandan öbür yana götürmek. Yola çıkan birini uğurlamaya gitmek, selametlemek, teşyi etmek. Etmek, yapmak. Hastalık bulaştırmak. Vurmak.
GİYİNİŞ
Giyinme işi.
GİYİNME
Giyinmek işi.
DONANMAK
Giyinip kuşanmak, süslenmek. Yayılıp kaplanmak. Gerekli nesneler bir araya getirilip süslenmek, gösterişli duruma getirilmek. Işıklı duruma gelmek, ışıklarla bezenmek.
SALAK
Giyinişinden, konuşma ve davranışlarından seviyesiz, dengesiz ve saf olduğu anlaşılan (kimse).
GİYİNİK
Giyinmiş olan.