Kelimeler arşivi içinde; sonunda "günlü" olan, toplam 3 adet kelime bulunmaktadır. Sonu günlü ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında günlü olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde günlü olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
GÜNLÜ
Tarihli. Belli bir zamanla sınırlı.
KARAGÜNLÜ
Ölmüş bir kimse anılırken söylenir : Karagünlü babam.
DÜZGÜNLÜ
Yüzüne düzgün sürmüş olan.
Bu bölümde tanımı içerisinde GÜNLÜ geçen kelimeler listesi verilmiştir.
HAFTA
Birbiri ardınca gelen yedi günlük dönem.
ERBAİN
Rumi takvimde 22 Aralık'tan 31 Ocak gününe kadar süren kırk günlük kış dönemi.
ÇARPIK
Düzgünlüğünü yitirerek eğrilmiş, doğru karşıtı. Gerektiği gibi olmayan, düzgün olmayan. Aksi, ters, huysuz bir biçimde. Kötü.
BASMAKALIP
Özgünlüğü olmayan, değişiklik göstermeyen, bilineni tekrarlayan, harcıâlem, klişe. Özgünlüğü olmayan, değişiklik göstermeyen, bilineni tekrarlayan bir biçimde, sloganvari.
JURNAL
Biriyle ilgili olarak yetkililere verilen kötüleme, ihbar yazısı. Günlük.
HÜZÜN
Gönül üzgünlüğü, gam, keder, sıkıntı.
GÜNDEM
Toplantılarda görüşülecek konuların bütünü, ruzname. Yaşanan günlük olaylar.
AŞINDIRMA
Aşındırmak işi. Teknik alanda ve günlük hayatta madenlerin elektriksel, kimyasal veya mekanik nedenlerle aşınması, korozyon.
EK
Bir şeyin eksiğini tamamlamak için ona katılan parça. Bir gazete veya derginin günlük yayımından ayrı ve ücretsiz olarak verdiği parça, ilave. Sonradan katılan, yapılan, dikilen, yapıştırılan parçanın belli olan yeri. İki borunun birbirine birleştirildiği yer. Kelime türetmek veya kelimenin görevini belirtmek için kullanılan, başa, sona veya kelimenin içine eklenebilen, bağımlı dil bilgisi ögeleri, lahika. Eklenmiş, katılmış.
BURUŞMAK
Düzgünlüğü bozulmak, üzerinde kırışık ve katlamalar oluşmak. Tiksinmek, hoşlanmamak. Ağızda kekrelik duymak.
HAMSİN
Erbainden sonra gelen, 31 Ocak'ta başlayan elli günlük kış dönemi.
HÜLLE
Medeni Kanun'un kabulünden önce, kocasından üç kez boşanan kadının, yine eski kocasıyla evlenebilmesi için yabancı bir erkeğe bir günlüğüne nikâh edilmesi.
GÜNDELİK
Gün hesabıyla veya her gün ödenen para, yevmiye. Her günkü, yevmi. Her gün yayımlanan, her gün çıkan. Günlük iş.
DALINÇ
Kendinden geçercesine sessiz bir coşkuya dalma, istiğrak, meditasyon. Günlük hayatın sıkıntılarından sıyrılmak amacıyla bağdaş kurarak sessiz ve hareketsiz bir biçimde düşüncelerden uzaklaşma, kendini dinleme, istiğrak, meditasyon.
GÜNCE
Günlük (I).
İNSİCAM
Düzgünlük, tutarlık, bağdaşım. Tutarlık.
GÜNLÜKÇÜ
Günlük yazarı, günlük tutmuş ve yayımlamış olan kimse.
BURUŞUK
Gerginliği, düzgünlüğü kalmamış, buruşmuş olan.
KIRIŞMAK
Bir yüzeyin düzgünlüğü bozulmak, kırışık oluşmak. Karşılıklı kırmak. Bahse tutuşmak. Pazarlık etmek. Bir şeyi eşit olarak paylaşmak.
HÜZÜNLÜ
Gönle üzgünlük veren, iç kapanıklığına yol açan, hazin.