Sonu FERMAN ile biten kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; sonunda "ferman" olan, toplam 1 adet kelime bulunmaktadır. Sonu ferman ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.

Bunun yanı sıra, başında ferman olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde ferman olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.

 
 

Bazı kelimelerin anlamları

FERMAN

Buyruk, emir. Osmanlı Devleti'nde padişahın verdiği, uyulması gerekli hükümleri taşıyan yazılı buyruk, yarlık.

  -   -   -  

Anlamında FERMAN bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde FERMAN geçen kelimeler listesi verilmiştir.

EMİR

Buyruk, komut, talimat, ferman. İstek. Orta Anadolu'da şarap yapımı için üretilen, orta kalın kabuklu, beyaz renkli, kısa ve karışık budanan bir tür üzüm.

YARLIK

Ferman.

NİŞANCI

Attığı kurşun, taş vb. ile hedefi vurmakta ustalık kazanmış olan. Padişah divanı üyesi olan, antlaşma, berat, menşur, name ve fermanların başına tuğra çeken görevli, tevkici, tuğrakeş.

KAİME

Buyruk, resmî kâğıt, ferman. Kâğıt para, kâğıt lira, kayme.

İZOASİT

Selülotik mikroorganizmaların gelişimi için gerekli olan, normal olarak işkembe fermantasyonu sonucunda oluşan izobütirik asit, izovalerik asit, 2-metil bütirik asit ve valerik asitlerin karışımı.

FERMANLI

Hükûmete karşı gelmek suçuyla aranan ve cezalandırılması için hakkında ferman çıkan (kimse). Kimseden korkusu olmayıp dilediği gibi davranan.

ŞLEMPE

Tanelerin, melasın fermantasyonuyla veya damıtma yoluyla alkolün alınmasından sonra geriye kalan çok sulu hâldeki lapa.

FERMANİ

Buyrukla, fermanla ilgili olan.

FERMUDE

Emir, buyruk, ferman. Emrolunmuş, buyurulmuş.

DİVANİ

Divan kaleminden çıkan ferman, berat vb. belgelerde kullanılmış olan yazı.

DEKSTRAN

Maya ve bakterilerde bulunan, D glikozdan meydana gelen, depo maddesi olarak bulunan ve bakteri kapsül yapısına giren, dallanmış polisakkarit grubundan bir madde. Maya ve bakterilerde bulunan glikoz polimeri depo polisakkarit. Sakkarozun Leuconostoc mesentoroides adlı bir bakteri tarafından fermantasyonu sonucu oluşan ve genellikle dolaşım şoku veye diğer kan kaybı durumlarında plazma hacmini artırmak için kullanılan kompleks bir polisakkarit.

PERVANE

Geceleri ışık çevresinde dönen küçük kelebek, kepenek. Selçuklularda ve İlhanlılarda has, zeamet, tımar ile ilgili olarak verilen ferman. Döndüğünde bir mekanizmayı işleten bir eksene dikey olarak bağlanmış, iki veya ikiden çok kanattan yapılmış alet, uskur. Bir kimsenin yanından hiç ayrılmayan.

MAYALANMA

Sıvı veya hamur durumda bulunan organik maddelerin kendiliğinden kabarıp köpürerek gaz çıkarması olayı. Organik maddelerin bazı mikroorganizmalarca salgılanan enzimler etkisiyle uğradığı değişiklik, tahammür, fermantasyon.

KOLİFORM

Esherichia coli'ye benzeyen, Esherichia coli biçiminde. Fermantasyon oluşturan, gram-negatif, çubuk biçiminde, Escherchia coli veya ona benzeyen, bağırsak bakteri grubu. Escherchia, Klepsiella, Enterobacter ve Citrobacter'leri içerisine alır.

TANZİMAT

İdari işlerin düzeltilmesi için alınan önlemlerin ve uygulamaların tamamı. Sultan Abdülmecit zamanında, 1839'da Gülhane Hattıhümayunu adıyla anılan bir fermanla ilan edilen, yönetimi iyileştirme tasarısı ve bu iyileştirmenin yapıldığı dönem.

BUYRULDU

Yazılı emir, ferman.

BUYURTU

Nızam? kanun, emir, ferman.

TEVKİ

Padişah fermanlarına çekilen tuğra. Bu tuğrayı taşıyan ferman.

BUYRUK

Belirli bir davranışta bulunmaya zorlayıcı söz, buyuru, emir, ferman. Egemenlik.

MENŞUR

Yayılmış, dağıtılmış, neşredilmiş. Prizma. Padişah tarafından verilen vezirlik ve benzerleri bir unvanı gösteren bir ferman türü. Tanınmış, ünlü. İsim yapmış, tanınmış. Meşhur. Arapça kökenli meşhur: Tanınmış, ünlü. Genellikle serdarlık, Kırım hanlığı, vezirlik, kazaskerlik, Eflak ve Buğdan voyvodalığı ve valilik gibi yüksek orunlara atananlar için çıkarılan padişah buyruğu. Dağıtılmış, yayılmış, neşrolunmuş. Eskiden padişahların verdiği vezirlik.