Kelimeler arşivi içinde; sonunda "dizi" olan, toplam 2 adet kelime bulunmaktadır. Sonu dizi ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında dizi olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde dizi olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
DİZİ
Bir iplik veya tel üzerine dizilmiş inci, boncuk vb.nin oluşturduğu bütün, sıra. Saf durumundaki bir kıtada, birbiri arkasında duran erler. Herhangi bir bakımdan bir bütün oluşturan şeylerin tümü, seri. Değerleri artarak veya eksilerek art arda gelen terimler takımı. Bir oktavın içinde sıralanan sekiz sesin bütünü. Yan yana, art arda veya zaman sırasına göre sıralanmış birbiriyle ilişkili nesne veya olayların oluşturduğu bütün sıra. Aynı söz dizimsel bağlam içinde birbirinin yerini alabilecek olan ve güçlü bir karşıtlık bağlantısı kuran ögelerin oluşturduğu bütün, paradigma. Dizi film.
ZAMANDİZİ
Tarihsel olayların zaman açısından sırası.
Bu bölümde tanımı içerisinde DİZİ geçen kelimeler listesi verilmiştir.
BOVLİNG
Özel olarak üretilmiş topla, bir bant üzerinde arkalı önlü dizilmiş kukaları uzaktan devirme amacına dayalı bir oyun türü.
ASLANKULAĞI
Bir sap üzerinde dizili sarı veya kırmızı çiçekli otsu bir bitki.
CÜMLE
Bir yargı bildirmek için tek başına çekimli bir fiil veya çekimli bir fiille kullanılan kelimeler dizisi, tümce. Bütün, hep. Herkes. Dizge, sistem.
ALBÜM
Fotoğraf, pul vb.ni dizip saklamaya yarayan bir defter türü. Herhangi bir konu ile ilgili kısa açıklamalar verilerek resimler basılmış olan kitap. Uzunçalar.
AĞIZ
Yüzde, avurtlarla iki çene arasında bulunan, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye yarayan ve besinlerin sindirilmeye başlandığı organ. Bu boşluğun dudakları çevreleyen bölümü. Birkaç yolun birbirine kavuştuğu yer, kavşak. Koy, körfez, liman vb. yerlerin açık tarafı. Aynı dil içinde ses, şekil, söz dizimi ve anlamca farklılıklar gösterebilen, belli yerleşim bölgelerine veya sınıflara özgü olan konuşma dili. Uç, kenar. Kapların veya içi boş şeylerin açık tarafı. Bir bölge ezgilerinde görülen özelliklerin tümü. Çıkış yeri. Kesici aletlerin keskin tarafı. Bir akarsuyun denize veya göle döküldüğü yer, munsap. Yeni doğurmuş memelilerin ilk sütü. Üslup, ifade biçimi.
ARA
İki şeyi birbirinden ayıran uzaklık, aralık, boşluk, mesafe. İki olguyu, iki olayı birbirinden ayıran zaman, fasıla. Kişilerin veya toplulukların birbirine karşı olan durumu veya ilgisi. Toplu jimnastik dizilmelerinde, sıradakilerin birbirlerinden yanlamasına olan uzaklıkları. Spor karşılaşmalarında oyuncuların dinlenmek ve taktik almak için kullandıkları süre. İç. Bir oyunda, bir filmde izleme sırasında dinlenmek üzere verilen kısa süre, antrakt.
ANLATI
Ayrıntılarıyla anlatma. Roman, hikâye, masal vb. edebî türlerde bir olay dizisini anlatma biçimi, hikâyeleme, hikâye etme, tahkiye.
DİZİLİ
Dizilmiş olan, sıralanmış, mürettep.
ALFABE
Bir dilin seslerini gösteren, belirli bir sıraya göre dizilmiş belli sayıda harfin bütünü, abece, yazı. Bir işin başlangıcı. Bir dilin harflerini tanıtarak okuma öğrenmeyi sağlayan kitap.
DİZİLEMEK
Dizi durumunda sıralamak.
BARAJ
Suyu toplama, sulama ve elektrik üretme amacıyla akarsu üzerine yapılmış olan bent. Herhangi bir alanda başarıyı tespit etmek için gerekli olan şart. Futbol veya hentbolda serbest atışı yapacak oyuncunun önünde karşı takım oyuncularının yan yana dizilip oluşturdukları set.
ALFABETİK
Alfabe sırasına göre dizilmiş, abecesel.
BANDIRMA
Bandırmak işi. İpe dizilmiş ceviz, badem vb.nin, nişasta ile kaynatılmış üzüm suyuna veya başka bir tatlıya batırılmasıyla yapılmış olan sucuk. Kurutulacak üzümün güneşe serilmeden önce içine batırıldığı potaslı suyun konulduğu kap. Balıkesir iline bağlı ilçelerden biri.
DİL
Ağız boşluğunda, tatmaya, yutkunmaya, sesleri boğumlamaya yarayan etli, uzun, hareketli organ, tat alma organı. Ayakkabı bağlarının ayağı rahatsız etmemesini sağlayan ve bağ altına rastlayan saya parçası. Sorguya çekilmek için yakalanan tutsak. Gönül, yürek. Büyükbaş hayvanların haşlanıp pişirildikten sonra yenebilen dili. Kıstak. Belli mesleklere özgü dil. Bazı üflemeli çalgılarda titreşerek ses çıkaran ince metal yaprak. Bir çağa, bir gruba, bir yazara özgü söz dağarcığı ve söz dizimi. Düşünce ve duyguları bildirmeye yarayan herhangi bir anlatım aracı. Birçok aletin uzun, yassı ve çoğu hareketli bölümleri. Makaraların ve bastikaların içine yerleştirilmiş olan, üzerinden geçirilen halatı istenilen yöne çevirmeye yarayan, çevresi oluklu, küçük döner tekerlek. Düşmanın durumunu öğrenmek için sorguya çekilmek amacıyla ele geçirilen tutsak. İnsanların düşündüklerini ve duyduklarını bildirmek için kelimelerle veya işaretlerle yaptıkları anlaşma, lisan, zeban. Anahtar.
DİZİCİLİK
Dizicinin yaptığı iş.
BÖLÜT
Zigotun bölünmesinden sonra oğulcukta ortaya çıkan ve az çok birbirine benzeyen parçaların her biri. Eklem bacaklıların vücudunu oluşturan yan yana dizili parçaların her biri, halka.
ASKI
Üzerine herhangi bir şey asmaya yarar nesne. Elbise, gömlek, tişört, ceket gibi elbiselerin kırışmadan düzgün bir biçimde elbise dolabına asılması için insan omzu biçiminde tasarlanmış, bazılarının altında pantolon asmak için düz bir çıta, bazılarının her iki kenarında etek asmak için çengel bulunan alet, elbise askısı. Saz şairleri arasında yapılmış olan deyiş yarışında üstün gelene verilmek için duvara asılan kumaş, tabanca vb. ödül. İpek böceğinin kozasını sarması için yanına konulan çalı çırpı. Düğünlerde geline yakınları tarafından takılan hediye. Artırma, eksiltme vb. resmî iş ilanlarının ilgili daire duvarında belli bir zaman süresince asılı durması. Kadınların kullandığı altın dizisi veya zincirli mücevherat. Hastanelerde kırık kol veya bacakların asılarak tutturulduğu araç. Gelinin odasına asılan süs. Yeni yapılmış olan yapıların çatısına, ev sahibi tarafından usta için veya düğün arabalarına düğün sahibi tarafından arabacı için armağan olarak asılan kumaş. Pantolon veya giysilerin düşmesini önlemek için omuzdan aşırılan bağ. Çay, kahve taşımaya yarar kahveci tepsisi, fener. Saklanmak için tavana asılmış dizi veya hevenk.
DİZİLİŞ
Dizilme işi.
ARALIK
Ara. Borsada hisse senetlerinin alım satım emirlerinin verildiği süre. Yarı açık, tam kapanmamış. Uygun, elverişli durum, fırsat. Yılın on ikinci ayı, ilk kânun, kânunuevvel. İki nota arasındaki perde uzaklığı. Basımcılıkta harfler veya satırlar arasındaki açıklık, espas. Tuvalet. Evin iki bölümü veya iki oda arasındaki dar geçit, geçenek, koridor. Iğdır iline bağlı ilçelerden biri. Toplu beden eğitiminde art arda dizilenleri ayıran açıklık. Portenin paralel çizgileri arasındaki boşluk. Bir sesi bir başka sesten, kalına veya inceye doğru ayıran uzaklık.
BİYAPRAK
Yaprakları halka dizilişli, genellikle akvaryumlarda bulundurulan su bitkisi.