AĞIR ile başlayan kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; başında "ağır" olan, toplam 55 adet kelime bulunmaktadır. ağır ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ayrıca sonu ağır ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde ağır olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.

 
 

17 harfli kelimeler

AĞIRLAŞTIRABİLMEK

16 harfli kelimeler

AĞIRLAŞTIRABİLME

15 harfli kelimeler

AĞIRLAŞTIRILMAK

14 harfli kelimeler

AĞIRLATABİLMEK, AĞIRLAŞABİLMEK, AĞIRLANABİLMEK, AĞIRLAŞTIRILMA, AĞIRLAYABİLMEK

13 harfli kelimeler

AĞIRLIKLARINA, AĞIRŞAKLANMAK, AĞIRLAŞABİLME, AĞIRLANABİLME, AĞIRLAŞTIRMAK, AĞIRLATABİLME, AĞIRLAYABİLME

12 harfli kelimeler

AĞIRLAŞTIRMA, AĞIRKANLILIK, AĞIRCANLILIK, AĞIRBAŞLILIK, AĞIRŞAKLANMA

11 harfli kelimeler

AĞIRELLİLİK

10 harfli kelimeler

AĞIRLATMAK, AĞIRLIKLAR, AĞIRLANMAK, AĞIRLAŞMAK

9 harfli kelimeler

AĞIRSAMAK, AĞIRLAYIŞ, AĞIRLAŞMA, AĞIRLATMA, AĞIRLIKLI, AĞIRLANMA, AĞIRLANIŞ, AĞIRLAMAK, AĞIRBAŞLI, AĞIRBOĞAZ, AĞIRKANLI, AĞIRINCAZ, AĞIRCANLI, AĞIRDAMAK, AĞIRILMAK

8 harfli kelimeler

AĞIRAYAK, AĞIRSAMA, AĞIRELLİ, AĞIRINCA, AĞIRIRAK, AĞIRKAYA, AĞIRLAMA

7 harfli kelimeler

AĞIRLIK, AĞIRCIK, AĞIRŞAK

6 harfli kelimeler

AĞIRIK, AĞIRIN, AĞIRCA

5 harfli kelimeler

AĞIRI

4 harfli kelimeler

AĞIR

Bazı kelimelerin anlamları

AĞIR

Tartıda çok çeken, hafif karşıtı. Değeri çok olan, gösterişli. Dokunaklı, insanın gücüne giden, kırıcı. Yoğun. Sindirimi güç (yiyecek). Çetin, güç. Çapı, boyutu büyük. Yavaş. Ağır sıklet. Keskin, boğucu (koku). Fiziksel sebeplerden dolayı güç işiten (kulak). Kısık, alçak. Yavaş bir biçimde. Ciddi. Ağırbaşlı, ciddi. Sıkıntı veren, bunaltan. Davranışları yavaş olan.

AĞIRLAŞABİLME

Ağırlaşabilmek işi.

AĞIRLAYABİLMEK

Ağırlama imkânı veya olasılığı bulunmak.

AĞIRŞAKLANMAK

Ergenlik döneminde çıbanda veya memede ağırşak biçiminde bir tümsek oluşmak.

AĞIRLAYABİLME

Ağırlayabilmek işi.

AĞIRLAŞTIRABİLMEK

Ağırlaştırma imkânı veya olasılığı bulunmak.

AĞIRLAŞABİLMEK

Ağırlaşma imkânı veya olasılığı bulunmak.

AĞIRLAŞTIRILMA

Ağırlaştırılmak işi.

AĞIRLIKLARINA

Bir ölçme aracını oluşturan sınar ya da ayrıçlara taşıdıkları ağırlığa göre değişik katsayı ya da sayılar verme.

AĞIRLATABİLMEK

Ağırlatma imkânı veya olasılığı bulunmak.

AĞIRLAŞTIRMAK

Bir şeyin ağırlaşmasına yol açmak.

AĞIRLANABİLMEK

Ağırlanma olasılığı bulunmak.

AĞIRLANABİLME

Ağırlanabilmek işi.

AĞIRLAŞTIRABİLME

Ağırlaştırabilmek işi.

AĞIRLATABİLME

Ağırlatabilmek işi.

AĞIRLAŞTIRILMAK

Ağırlaştırma işi yapılmak.

  -   -   -  

Anlamında AĞIR bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde AĞIR geçen kelimeler listesi verilmiştir.

AĞIRLAMA

Ağırlamak işi, ikram, izaz. Gelin veya güveyi karşılanırken çalınan kıvrak bir hava.

ADLANDIRMAK

Çağırmak veya anmak için bir canlıya, bir yere, bir şeye ad vermek, ad koymak, ad takmak, ad vermek, isimlendirmek, isim koymak, isim takmak, isim vermek, tesmiye etmek.

AĞIRLANMAK

Ağırlama işine konu olmak.

AĞIRLATMAK

Ağırlama işini yaptırmak.

AĞIRELLİ

Eli ağır.

AĞIRKANLI

Ağırcanlı. Hippokrates'in ortaya attığı ağırcanlılık, soğukluk, kolayca duygulanmayış gibi nitelikleri kendinde toplayan kişilik tipi.

AĞDIRMAK

Ağmasına sebep olmak. Aşağı inmek, yük veya terazide denge bozularak bir yanı ağır gelmek.

AĞIRELLİLİK

Eli ağırlık.

AĞIRLANMA

Ağırlanmak işi.

AĞIRBAŞLI

Davranışları ölçülü, olgun (kimse), vakur, ciddi, hoppa karşıtı. Gösterişli. Değeri çok olan, ağır.

ADACYO

Yavaş, ağır bir biçimde çalınan beste.

AĞIRBAŞLILIK

Ağırbaşlı olma durumu, vakar, ciddilik, ciddiyet, vakurluk.

ABANOZ

Abanozgillerden, sıcak ülkelerde yetişen, kerestesinden yararlanılan birçok ağacın ortak adı. Bu tahtadan yapılmış. Bu ağacın ağır, sert ve siyah renkli tahtası. Koyu, parlak siyah. Bu renkte olan.

AĞIRLAŞMAK

Ağır duruma gelmek. Sıkıcı ve bunaltıcı bir durum almak. Güçleşmek, zorlaşmak. Gökyüzü bulutlu ve karanlık, iç karartıcı bir hâl almak. Ağırbaşlı olmak. Yavaşlamak. Yiyecek bozulmaya yüz tutmak. Gebe kadın doğurması yaklaşmak. Hasta tehlikeli duruma gelmek, fenalaşmak. Organ görevini yapamaz duruma gelmek.

AĞIRLIK

Ağır olma durumu. Ağırbaşlılık. Terazilerde tartma işi yapılırken bir kefeye konulan nesne. Değerlendirmelerde herhangi bir konu veya evreye, olağanın üzerinde ve belli oranda tanınan değer. Yer çekiminin, bir cismin molekülleri üzerindeki etkisinin oluşturduğu bileşke, gravite. Uykudayken gelen ve insana boğulur gibi bir duygu veren durum. Uyuşukluk ve gevşeklik durumu. Sıkıcı, bunaltıcı, iç karartıcı durum. Orduda bir birliğin cephane, yiyecek ve eşya yükleri. Sorumluluk. Sıkıntı. Takı. Değerli olma durumu. Yük, külfet. Dikkati ve önemi bir şey üzerinde yoğunlaştırmak. Güreş, boks, halter, judo vb. spor dallarında, sporcuların kilolarına göre girdikleri kategori. Etki, baskı, güçlük. Çeyizini düzmek için damadın geline verdiği para, kalın.

AĞIRLAŞTIRMA

Ağırlaştırmak işi.

AĞIRCA

Oldukça ağır. Kötüleşmiş (hasta). (ağı'rca) Oldukça ağır bir biçimde.

AĞIRKANLILIK

Ağırkanlı olma durumu.

AĞIRLATMA

Ağırlatmak işi.

AĞIRLAŞMA

Ağırlaşmak durumu.