Kelimeler arşivi içinde; başında "alçak" olan, toplam 12 adet kelime bulunmaktadır. alçak ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu alçak ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde alçak olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
ALÇAKLAŞABİLMEK
ALÇAKLAŞABİLME, ALÇAKLAŞTIRMAK
ALÇAKLAŞTIRMA
ALÇAKLAŞMAK
ALÇAKLAMAK, ALÇAKLAŞMA
ALÇAKDERE
ALÇAKBEL, ALÇAKLIK
ALÇAKÇA
ALÇAK
ALÇAK
Yerden uzaklığı az olan, yüksek karşıtı. Kısa (boy). Bile bile en kötü, en ahlaksızca davranışlarda bulunan, aşağılık, soysuz, namert, rezil, hain. Aşağıda olan, yüksek olmayan (yer).
ALÇAKLIK
Alçak olma durumu, denaet, pespayelik. Alçakça davranış, habaset, şenaat.
ALÇAKÇA
Oldukça alçak. (alça'kça) Alçak, aşağılık kimselere yaraşırcasına, sefihane.
ALÇAKLAMAK
Tahkir etmek.
ALÇAKLAŞABİLMEK
Alçaklaşma eğilimi veya olasılığı bulunmak.
ALÇAKLAŞMA
Alçaklaşmak durumu.
ALÇAKLAŞABİLME
Alçaklaşabilmek işi.
ALÇAKLAŞMAK
Alçak duruma gelmek.
ALÇAKBEL
Amasya kenti, Destek bucağına bağlı bir yerleşim yeri. Tokat ili, Niksar ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi.
ALÇAKLAŞTIRMAK
Alçaklaşmasına sebep olmak.
ALÇAKDERE
Gümüşhane ilinde, Yağmurdere nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi.
ALÇAKLAŞTIRMA
Alçaklaştırmak işi.
Bu bölümde tanımı içerisinde ALÇAK geçen kelimeler listesi verilmiştir.
DENAET
Alçaklık.
ALÇALMAK
Alçak duruma gelmek, yüksekten aşağı doğru inmek. İnsanın değeri azalmak.
BASIK
Basılmış, yassılaşmış. Çok yüksek olmayan, alçak. Kısık.
DENİ
Alçak, kötü, kişiliksiz (kimse).
BOYUN
Gövdenin başla omuz arasında kalan bölgesi. Testi, şişe, güğüm gibi kaplarda dar olan üst kısım. Dağ sırtlarında geçmeye elverişli alçak yer.
DUN
Alçak, aşağı, aşağılık.
BENDEZADE
Alçak gönüllülük göstererek "benim çocuğum" anlamında kullanılan bir söz.
ENGİN
Ucu bucağı görünmeyecek kadar geniş, çok geniş, vâsi. Yüksekte olmayan, alçak (yer), ingin, münhat. Değer ve fiyatı düşük olan. Açık deniz.
AĞIR
Tartıda çok çeken, hafif karşıtı. Değeri çok olan, gösterişli. Dokunaklı, insanın gücüne giden, kırıcı. Yoğun. Sindirimi güç (yiyecek). Çetin, güç. Çapı, boyutu büyük. Yavaş. Ağır sıklet. Keskin, boğucu (koku). Fiziksel sebeplerden dolayı güç işiten (kulak). Kısık, alçak. Yavaş bir biçimde. Ciddi. Ağırbaşlı, ciddi. Sıkıntı veren, bunaltan. Davranışları yavaş olan.
DERVİŞ
Bir tarikata girmiş, onun kurallarına ve törelerine bağlı kimse, alperen. Alçak gönüllü ve her şeyi hoş gören kimse. Kırlangıç balığının küçüğü. Yoksulluğu, çilekeşliği benimsemiş kimse.
ALÇALTMAK
Alçak duruma getirmek. Değerini azaltmak.
ALÇACIK
Çok alçak.
ADİ
Değersiz, kötü, sıradan, hiçbir özelliği olmayan. Bayağı. Aşağılık, alçak.
ÇANAK
Toprak, metal vb. bir maddeden yapılmış yayvan, çukurca kap. Göstermelik, yalan yanlış, önceden belirlenmiş sonucu almaya yönelik. Göz çukuru. Çiçeğin en dışında bulunan yeşil yaprakların tümü. Çevresine göre alçakta bulunan, derinliği genişliğinden az olan arazi.
BAHRİ
Denizle ilgili. Uzun boyunlu, sivri gagalı, boynunun önü ve göğsü parlak beyaz olan, alçaktan ve hızlı uçan, suya bağımlı bir tür kuş (Podiceps cristatus).
BAZİLİKA
İçi, ortadaki yüksek, yanlardakiler daha alçak olmak üzere iki sıra sütunla üç salona ayrılmış, dikdörtgen biçiminde büyük kilise. Kral sarayı. Dikdörtgen biçiminde, uç kısmında yarım çembere benzeyen bir çıkıntısı olan Roma mahkemesi.
ALÇARAK
Az alçak.
ATLAMAK
Bir engeli sıçrayarak veya fırlayarak aşmak. Yanılmak, aldanmak. Yüksek bir yerden alçak bir yere, ayaküstü gelecek bir biçimde kendini bırakmak. İnmek. Okuma, yazı yazma, sayı sayma vb. işlerde bazı bölümleri üstünkörü geçmek. Basında haberi zamanında verememek veya diğer gazetelerden öğrenmek. Bir işe sonucunu düşünmeden hemen girişmek. Binmek. Sınıfı okumadan geçmek.
AŞAĞI
Bir şeyin alt bölümü, zir, yukarı karşıtı. Bayağı, adi. Niteliği düşük, kötü. Daha küçük, daha az. Eğimli bir yerin daha alçak olan yeri. Değeri daha az. Aşağıya, yere doğru. Bir yere göre daha alçak yerde bulunan.
ERDEM
Ahlakın övdüğü iyi olma, alçak gönüllülük, yiğitlik, doğruluk vb. niteliklerin genel adı, fazilet. İnsanın ruhsal olgunluğu.