Kelimeler arşivi içinde; sonunda "age" olan, toplam 5 adet kelime bulunmaktadır. Sonu age ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında age olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde age olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
SATSUMAGAGE
VİNTAGE
ALAGE
BAGE
AGE
AGE
Ağabey, büyük erkek kardeş.
VİNTAGE
Geçmiş dönemlerde başarıyla icra edilmiş müzik tonları ve bu tür icrada kullanılabilir özellikte, görünümde veya olgunlukta çalgı ve çalgı parçaları.
BAGE
Hayvan yemliği.
SATSUMAGAGE
Kızartılmış kamaboko ürünleri, tempura.
ALAGE
Al da gel.
Bu bölümde tanımı içerisinde AGE geçen kelimeler listesi verilmiştir.
NORMAL
Kurala uygun, alışılagelen, olağan, düzgülü, aşırılığı olmayan, uygun. Aşırılığı, eksikliği ve taşkınlığı olmama, ortalama durum. Bir eğrinin bir teğetine değme noktasından çizilen dikme.
OLAĞAN
Sık sık olan, olagelen, doğal, tabii, olmadık karşıtı. Alışılmış olan, normal.
KİMYACILIK
Kimyacının yaptığı iş, kimyagerlik.
AYRIKSI
Alışılagelmiş töre ve davranışlara aykırı olan, eksantrik. Başka, bambaşka, apayrı, eksantrik.
OLAGELME
Olagelmek işi veya durumu.
BAGETLİ
Bageti olan.
BERMUTAT
Alışılagelen biçimde, her zaman olduğu gibi.
GEYİKGİLLER
Geviş getirenlerden geyik, alageyik, karaca vb. hayvanları içine alan bir familya.
SÖKMEK
Bir şeyi bulunduğu yerden kuvvet kullanarak ya da gevşeterek çıkarmak, çekip ayırmak. Rüzgâr, sel, akarsu, bir şeyi yerinden çıkarmak, götürmek. Geçmek, etki yapmak. Geçip gitmeye engel olan zorlukları atlatmak. Ayırmak, uzaklaştırmak, vazgeçirmek. Okuyabilme becerisini kazanmak. Balgam vb.nin çıkması, akması kolaylaşmak. Örülmüş, dikilmiş şeyin, örgüsünü veya dikişini ayırmak. Karışık bir yazıyı okumak. Kurulmuş bir şeyi parçalarına ayırmak. Gelmeye başlamak veya çıkagelmek.
RUTİN
Sıradanlık, çeşitlilik göstermeyen, alışılagelmiş düzen içinde yapılan. Yapılması alışkanlık hâline gelmiş iş.
BASKIN
Suç işlediği veya suçluların bulunduğu sanılan bir yere ansızın girme. Benzerleri arasında güç ve önem bakımından başta gelen, başat, hâkim, dominant. Sertlik, zorluk bakımından üstün. Su basması, sel. Ansızın çıkagelme. Kısa süreli, beklenmedik saldırı.
DAMLAMAK
Damla durumunda tane tane düşmek. İçindekini damla damla akıtmak. Bir yere çağrılmadan, çekinmeden gitmek, çıkagelmek.
SIĞIN
Alageyik.
ORİJİNAL
Özgün. Fabrikası tarafından yapılan, taklit olmayan (araç ve gereç). Otantik. Alışılagelenden daha değişik, şaşırtıcı nitelikte olan.
GALATIMEŞHUR
Yaygınlaştığı için yanlışlığına önem verilmeden kullanılagelen söz, deyim, terim, yaygın yanlış.
ANSIZIN
Hatıra gelmeyen bir sırada, ani, anide, aniden, ansız, apansız, apansızın, birden, birdenbire, dangadak, defaten, durup dururken, fücceten, gürpedek, larp, larpadak, patadak, pattadak, rappadak, şakkadak, şapadanak, şappadak, şırakkadak, bedaheten, fücceten, nagehan, vehleten.
ORİJİNALİTE
Özgünlük. Alışılagelenden değişik, şaşırtıcı nitelikte olma durumu.
POLO
At üzerinde sopayla oynanan bir tür top oyunu, çevgen. Volkswagen'in bir araba modeli.
KİMYACI
Kimya ile uğraşan kimse, kimyager. Kimya öğretmeni.
ÇIKAGELME
Çıkagelmek işi.