Kelimeler arşivi içinde; başında "üve" olan, toplam 33 adet kelime bulunmaktadır. üve ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu üve ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde üve olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
ÜVEYİKBUĞDAY
ÜVERLENMEK, ÜVENLENMEK
ÜVEZLEMEK, ÜVEYİKKIR, ÜVELLEMEK
ÜVENDERE, ÜVENDİRE, ÜVENTERE, ÜVEYİKLİ, ÜVEZBELİ, ÜVEZDERE
ÜVELMEK, ÜVEYMEK, ÜVERGEÇ, ÜVERMEK
ÜVEYME, ÜVEYÜK, ÜVEZLİ, ÜVEYİK, ÜVENİK, ÜVEÇLİ, ÜVECİK
ÜVERE, ÜVEYK, ÜVEYS, ÜVEZE
ÜVEY, ÜVEN, ÜVEK, ÜVEZ, ÜVEÇ
ÜVE
Erkek keçinin, kırkılırken arka ayaklarında bırakılan kıllar.
ÜVERGEÇ
Fırın küreği, pişirgeç.
ÜVENDİRE
Çifte koşulan öküzleri yürütmek için kullanılan, ucuna nodul çakılmış uzun değnek, gönder.
ÜVENTERE
Çiftçinin hayvanları yürütmek için kullandığı ucu çivili değnek, üvendire.
ÜVERLENMEK
Ürpermek.
ÜVEZLEMEK
Ayıklamak, soymak.
ÜVENDERE
Çiftçinin hayvanları yürütmek için kullandığı ucu çivili değnek, üvendire.
ÜVEZDERE
Çanakkale ili, Etili nahiyesine bağlı bir bölge.
ÜVEYİKLİ
Zonguldak şehrinde, Ormanlı nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.
ÜVELLEMEK
Sallamak.
ÜVEYİKKIR
Üveyik kuşu renginde at.
ÜVENLENMEK
Ürpermek.
ÜVELMEK
Öfkelenmek, darılmak.
ÜVEYİKBUĞDAY
Ekmeği lezzetli, sert buğday.
ÜVEZBELİ
Düzce şehrinde, Cumayeri ilçesi, merkez bucağına bağlı bir bölge.
ÜVEYMEK
Güvercin, kumru vb. kuşlar, göğüslerinden ötmek.
Bu bölümde tanımı içerisinde ÜVE geçen kelimeler listesi verilmiştir.
BABACAN
Olgun, hoşgörülü, iyi kalpli, güvenilir (erkek).
ANALIK
Anne olma durumu. Üvey ana. Anne yerini tutan veya anne kadar yakınlık gösteren kadın. Anaca davranış. Anne olma duygusu.
ASAYİŞ
Bir yerin düzen ve güvenlik içinde bulunması durumu, düzenlilik, güvenlik.
APOKRİF
Doğruluğuna güvenilmez söz ya da yazı.
AVANTÜRİYE
Serüvene atılan, maceracı (erkek).
ALAMANA
Balık avlamakta veya yük taşımakta kullanılan, tek veya iki direkli ve açık güverteli, büyük kayık, alamanata.
ADAM
İnsan. Birinin yararlandığı, kullandığı kimse. Birinin yanında bulunan ve işini yapan kimse. Bir alanı benimseyen kimse. Eş, koca. Görevli kimse. İyi huylu, güvenilir kimse. Erkek kişi. Daima birinin yanında olan, onu destekleyen, isteklerini yerine getiren kimse.
AVANTÜRİYER
Serüvene atılan, maceracı (kadın).
ARMUZ
Gemilerde güverte ve borda kaplama tahtalarının yan yana gelmeleri sonucu aralarında oluşturdukları çizgi.
BABALIK
Baba olma durumu. Üvey baba. Yaşlı veya küçümsenen adamlara söylenen bir seslenme sözü. Kaynata.
ARKALAMAK
Arkasına almak, yüklenmek. Bir kimseye güven vererek yardım etmek, destek olmak, korumak, müzaheret etmek.
AMANNAME
İslam devletlerinde düşmana güvenlik içinde olduğunu bildirmek üzere verilen belge.
AKREDİTİF
Güven yazısı. Kredi mektubu.
ASES
Osmanlı Devleti'nde Yeniçeri Ocağının kaldırılmasından önceki güvenlik görevlisi. Gece bekçisi.
APIŞMAK
Hayvan yorgunluktan bacaklarını birbirinden ayırarak çöküvermek. Ne yapacağını kestirememek, şaşırmak. Oturmak, bacakları ayırarak çömelmek.
AVAL
Ticari senetlerde, ödemeden sorumlu olanların ödememesi durumunda üçüncü bir kişinin alacaklılara senet bedelini ödeyeceğine ilişkin verdiği güvence. Saflığı sersemlik derecesine varan (kimse).
ADA
Deniz veya göl suları ile çevrilmiş küçük kara parçası, cezire. Tali yoldan ana yola güvenli çıkışı sağlamak için tali yolun sağ tarafına yapılan, çizgilerle ayrılmış bölüm. Çevresi yollarla belirlenmiş olan arsa ve böyle bir arsayı kaplayan yapılar topluluğu. Kavşaklarda trafiği düzenleyici, yönlendirici veya ayırıcı olmak üzere bordürle sınırlandırılmış veya yer çizgileriyle belirlenmiş alan.
AĞIRLAMA
Ağırlamak işi, ikram, izaz. Gelin veya güveyi karşılanırken çalınan kıvrak bir hava.
ARTÇI
Geçmiş bir sanat veya edebiyat çığırını sürdüren sanatçı veya hareket. Yürüyüş durumunda bulunan bir askerî birliğin güvenliğini sağlamak için arkadan gelmek üzere bırakılan kıta, dümdar, öncü karşıtı. Arkadan gelen, sonra olan, öncü karşıtı.
ADAMSIZ
Adam olmadan. Güvenecek kimsesi olmayan, dayanağı bulunmayan, arkasız. Erkeksiz, kocasız.